{ "title": "Pannus Romatoid Artrit", "image": "https://www.romatizma.gen.tr/images/pannus-romatoid-artrit-6318.jpg", "date": "20.01.2024 06:44:54", "author": "Bekir İLBAĞI", "article": [ { "article": "
Pannus romatoid artrit, Romatoid artrit, el bileği, el eklemleri, ayak eklemleri ve dirseklerin öncelikle tutulduğu, kronik seyir gösteren ve tuttuğu eklemde hasara sebep olan; vücuttaki birçok sistemi ve organı da tutabilen otoimmün bir iltihabi mafsal hastalığıdır. Tuttuğu eklemde hasar oluşturarak sakatlığa sebep olur. Romatoid artrit, yaygın bir rahatsızlık olup, her yüz kişiden birinde, yaşamının bir döneminde görülür. Her yaşta ortaya çıkabilir, fakat genellikle 40-60 yaşlarında başlar.

Pannus romatoid artrit gelişimi: Otoimmün hastalıklarda vücut bağışıklık sistemi, yanlış çalışmakta ve bedenin kendi doku ve hücrelerine karşı savaşmaktadır. Böylece romatoid artrit rahatsızlığında böyle bir yanlış, daha doğrusu dostu düşmandan ayırt edemeyen bir savaşın varlığı ortaya konmuştur. Hastalarda beden kendi antikorlarına karşı savaşan yeni antikorlar geliştirmiştir. Eğer antikorları bedenin savunma-bağışıklık sisteminin askerleri olarak tanımlayacak olursak, romatoid artritte vücudun bazı askerlerinin vücudun diğer askerleriyle savaştığını ifade edebiliriz. Bu ise bir iç savaştır.

Eklemlerdeki iltihap gelişimi, önce eklem boşluğunun büyük bir kısmının iç yüzünü örtmekte olan, ancak eklemleşen kemiğin eklem yüzeyini örtmeyen “sinovial membran”daki çıkıntılar ve kıvrımlar belirir. Bu çıkıntı ve kıvrımlar daha sonra, eklem kıkırdağıyla kaplı olan eklem yüzeyine doğru uzanarak, eklemin yüzeyini kaplar. Sinovial membranın eklem yüzeyini örten bu uzantılarına “pannus” denir.

Pannus romatoid artrit belirtileri: Pannus, kaplamış olduğu eklem kıkırdağını ve bu kıkırdak altında bulunan kemik dokusuna hasar verir. İlerleyen süreçte eklemi oluşturan iki kemiğin eklem yüzeyleri deforme olup birbirlerine yapışırlar. Birbirleriyle bütünleşen iki kemiğin eklem yüzeylerinin bozulması sonucu birbirlerine yapışmaları durumuna da “ankiloz” denir. Ankiloz görülen eklemlerde normal eklem hareketliliği kaybolur. Ankilozun gelişmesi romatoid artritte son aşamadır. Bundan önce eklemlerin bağ dokusunda fibröz liflerinin artışına bağlı eklem sertleşmeleri oluşur. Romatoid artritte en çok, el ve ayak bilekleriyle el ve ayaklardaki eklemlerde görülür. Bunların dışında başka ve omur ve diz eklemlerinde görülür.

Bir kısım romatoid artrit olaylarında derialtında şişliklere rastlanır. Bu şişliklere ‘'Romatoid nodüller” adı verilmektedir. Bu şişliklerin ortasında hücre ölümü olan özel dokulardır. Fazlaca sert olan bu şişlikler nadiren kemiğe yapışırlar ve kemik şişlikleri gibi algılanırlar. Romatizmalı bireylerin el ve ayak parmaklarındaki form bozukluklarının bir kısmında, bu şişlikler sorumludur. Romatizmal nodüllere, kalp ve akciğerde de rastlanır. Romatoid artrit hastalıklarında damar iltihaplarına da rastlanır. Beyin damarlarında kalp koroner damarlarında, sindirim kanalının damarlarında, sinir liflerinin damarlarında iltihaplara rastlanmaktadır. Romatoid artrit hastalıklarında nadiren kaslarda zayıflamada olabilmektedir.

Pannus romatiod artrit tedavisi: iltihaplanma ve ağrıyı azaltmak için kullanılan ilk ilaçlar, antienflamatuvar ilaçlardır. Bu ilaçlar tedavinin ilk birkaç haftasında etkili olmazsa, çoğu hekim hidroksiklorokin veya metotreksat gibi ümmün sistemini etkileyen veya değiştiren ilaçlar eklerler. Önceleri bu ilaçlar son çare olarak kullanılmaktaydı. Sulfasalazin ve penisilamin gibi diğer hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaçlarda hastalığın ilerleyen dönemlerinde değil başlarında ve birlikle (Kombinasyon halinde) kullanılabilir.

Pannus romatoid artrit içi özel bir diyet olmamasına karşın, bazı veriler semptomların haftada iki porsiyondan fazla omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri bakımından zengin balık yağlarının tüketimiyle azaltılabileceğini göstermiştir. Omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri; somon balığı, sardalye ve uskumruda bulunur. Bu yağ asitlerinin kapsül biçimde alınmasının da faydalı olması mümkündür.

Egzersiz yapma, sertliği hafifletmeye, eklem işlevselliğini korumaya ve ağrı ile kırıklığı azaltmaya yardımcı olabilir. Egzersiz yapmak, kemiklerin kuvvetini de arttırır. Özetle, eklemleri hareket ettirmek, ettirmemekten dahi iyidir. Bu sebeple, istirahat ile egzersizi dengelemek önemlidir.
" } ] }